top of page
Ferit Yuhanna Tekbaş

Samandağ Vakıf Başkanı Emektaş: “Bazı mülklerin iadesi için AİHM’e başvuracağız”

Güncelleme tarihi: 22 Ağu 2023

Foto: Bebeto Fotoğrafçılık

Vakıf başkanlarımızla röportajlarımıza Samandağ Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Dimyan Emektaş ile devam ediyoruz. Dr. Emektaş ile Samandağ cemaatini, cemaatin el konulmuş mülklerini, toplumun içinde devam eden Araplık/Rumluk tartışmasını, gittikçe azalarak konuşulan Arapçayı ve daha birçok konuyu konuştuk.

Röportaj: Ferit Yuhanna Tekbaş

Öncelikle Nehna için böyle bir söyleşi yapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Halihazırda Samandağ Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’nın başkanlığını sürdürüyorsunuz. Kendinizi ve yöneticisi olduğunuz cemaati tanımlar mısınız?

Nehna portalını kurup Hatay ve Mersin bölgesindeki ve diğer bölgelerde yaşayan Ortodoks cemaatlerinin kültür, yaşam tarzı, gelenek ve bir arada yaşama kültürünü tanıtma fırsatı yarattığınız için cemaatim adına teşekkür ederim. 1966 Samandağ doğumluyum. Üç kardeşiz. Evli ve iki çocuk babasıyım. 30 yıldır hekimlik mesleğini icra ediyorum. 2012 yılından beri Samandağ Rum Ortodoks cemaatinin başkanlığını yapıyorum. Cemaatimiz Osmanlı-Fransız döneminden beri mevcut bir cemaattir. Bugün itibariyle yaklaşık 400 hane ve 1200 – 1300 civarı nüfusumuz mevcuttur. Ayrıca yurtdışında ve Türkiye’nin değişik bölgelerinde yaşayan ciddi sayıda bir Samandağ cemaati nufus mevcuttur.

Samandağ cemaatimize ait kaç kilise mevcut?

Samandağ’da faal olan dört adet kilisemiz mevcut. Bunlar, Aziz Peygamber İlyas Kilisesi, Meryem Ana’nın Ebediyete İntikali Kilisesi, Aziz Şehit Georgios Kilisesi ve Azize Tekla Kilisesi’dir. Bunlardan Mar İlyas ve Meryem Ana Kiliseleri, Anıtlar Kurulu’nda kayıtlı olan tarihi kiliselerdir.

Samandağ cemiyeti olarak en son Mar Circus (Aziz Şehit Georgios) Kilisesi’ni inşa ettiniz. Bununla ilgilenen komitenin inşaata başlarken büyük sorunlar yaşadığını duymuştum. Bu kilisenin nasıl yapıldığının hikayesini anlatabilir misiniz?

Mar Circus geçmişi olan bir ibadethanemiz. Yanında tarihi Meryem Ana Makamı bulunuyor. Büyük bir kısmında çatlaklar ve yıkım başlamıştı. Bürokratik sıkıntıları aşıp restore ettik. Bu arada içinde Mar Circus’un bulunduğu dokuz adet parselin isim tashihi yapılarak Samandağ Rum Ortodoks Vakfı’na kazandırdık. Yurtdışında yaşayan Samandağlı hayırsever kardeşler restorasyonunun bütün maddi yükünü karşıladılar. Ayrıca Almanya’da ve Samandağ’da yaşayan hayırseverlerin de katkısıyla tarihi eseri Ortodoks cemaatine kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Katkıda bulunan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.

Samandağ cemaatimiz hangi metropolitliğe bağlıdır? Ve genel olarak Antakya Patrikhanemiz Samandağ’daki kiliselerimizi yeniden inşa etmemize veya restore etmemize yardımcı oluyor mu?

Samandağ Rum Ortodoks cemaati, Lazkiye Metropolitliği’ne bağlı. Kiliselerimizin restorasyonuna hayır dualarını alarak başladık. Restorasyonlar hayırseverlerin katkılarıyla yapıldı.

Antakyalı Rum Ortodokslara dair gündeme gelen bir tartışma var. Bu cemaat Rum mudur, Arap mıdır? Süryani olduğunu iddiası da var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bizler Samandağ Ortodoks Cemaati olarak Rab İsa Mesih’in öğretileri ve yaşam tarzını kılavuz edinen bir toplumuz. Değişik platformlarda ve Nehna portalında Arap-Rum tartışması yapılıyor. Arap ya da Rum olması neyi değiştirecek? Geçmişini ve ırkını merak eden herkes DNA analizi yaptırabilir. Önemli olan bizler, İsa Mesihi ve öğretilerini ne kadar yaşıyoruz ve bunu çocuklarımıza ne kadar yaşatabiliyoruz. Hatay ve Mersin bölgesi kiliseleri ve cemaati olarak Antakya Patrikhanesi’ne bağlıyız. Bunun dışında, hiçbir getirisi olmayan ve bizi gelecekte daha organize ve güçlü bir cemaate dönüştürmeyi hedeflemeyen bu kısır tartışmayı doğru bulmuyorum.

Bugün cemaatiniz dini özgürlüklerini yaşayabiliyor mu? Geçmişle bugünü karşılaştırdığınızda bu anlamda dini özgürlüklerden faydalanabiliyor musunuz?

Samandağ Rum Ortodoks cemaati olarak örf, adet, gelenek ve kültürümüze bağlıyız. Bu değerlerimizi tarih boyunca yaşattık ve yaşatmaya devam ediyoruz. Çünkü bizi biz yapan değerler, yaşam tarzımız, geleneklerimiz ve kültürümüzdür. Bunları yaşatmazsak varlığımızın bir anlamı olmaz. Türkiye Cumhuriyeti kanunları çerçevesinde özgür bir şekilde bayramlarımızı kutluyor ve geleneklerimizi yaşatıyoruz. Bütün bayramlarda dünyanın her yerinden ve yurtiçinden Ortodoks cemaati Samandağ’a gelip özgür bir şekilde bayram heyecanını yaşamaktadır.

Cemaatin bölgede yaşayan farklı dinden insanlarla ilişkisi nasıl?

Hatay, bütün semavi dinlere ev sahipliği yapan bir hoşgörü merkezidir. Bir arada yaşama kültürüne sahiptir. Bizler, bu hoşgörü çerçevesinde diğer etnik yapılara kardeşlik duyguları içinde yaklaşıyoruz. Acımızı ve sevincimizi birlikte yaşıyoruz, bayramları birlikte kutluyoruz.

Peki, devlet ve Diyanet’le ilişkileriniz nasıl?

Türkiye’deki bütün azınlık vakıfları gibi biz de Türkiye Cumhuriyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlıyız. Kanunlar çerçevesinde denetime tabiyiz. Diyanet’le samimi ve iyi bir diyaloğumuz mevcut. Diğer kurumlar da saygı ve hoşgörü çerçevesinde ilişkilerimiz var.

Belediyelerden ya da hükümetten bir maddi destek alınması söz konusu mu?

Kiliselerimizin elektrik faturaları kısmen Müftülük, su faturaları ise Belediye tarafından karşılanıyor. Fakat din adamlarımızın tüm gelirini cemiyetimiz karşılıyor. Bu anlamda, ne devletten ne de başka bir kurumdan hiçbir maddi destek almıyoruz.

Son yirmi yıldır gayrimüslim cemaatler geçmişte el konulmuş olan mülklerini bir kısmını geri alabildiler. Bu bölgede farklı sebeplerle el konulmuş ve bugün alınmaya çalışılan mülkler var mı?

Hatay’daki cemaat vakıflarının en büyük sıkıntısı 1936 Beyannamesi’ni o sırada Türkiye sınırları içinde olmadıkları için vermemiş olmalarıdır. Bundan dolayı, isim tashihleri yapılmamış ve mazbuta alınmış vakıf malları mevcuttur. Rum Ortodoks cemaati olarak 2013 yılında dava açıp hukuki süreci başlattık. 2018 yılında yedi gayrimenkulun isim tashihini yaptık ve tapu kayıtlarını aldık. İki adet gayrimenkul mazbata alınmıştır. İsim tashihi yapılan gayrimenkuller emsal teşkil ettiği halde mazbutaya alınan bu mülkler için dava açılamıyor. Bunlar için bizler de AİHM’e başvuracağız.

Malum Antakyalı Ortodokslar Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerine yayılmış durumdalar. Bugün aileden öğrendikleri Arapçayı giderek daha az konuştuklarını görüyoruz. Samandağ cemaati özelinde bu durum nasıl? Ayinleri hangi dilde yapıyorsunuz?

Samandağ’da yeni kuşak maalesef ki Arapçayı giderek daha az konuşuyor. Cemaatte Arapça okuma-yazma bilen kişi sayısı da oldukça az. Bununla ilgili vakıf olarak kurslar düzenledik ama yeterli ilgi ve katılım olmadı. Bu konuda ailelere büyük görevler düşüyor. Pederlerimiz ve cemiyet olarak gayret içindeyiz. Burada konuşma dili olarak Arapçayı ve Türkçeyi kullanıyoruz. Genç nesil Türkçeyi kullanıyor. Aileler çocuklarına ne yazık ki Arapçayı öğretmiyor. Bu nedenle ayinlerimizi Arapça ve Türkçe olarak yapmaya başladık.

Cemaatin son yıllarda büyükşehirlere ve yurtdışına göçü söz konusu mu?

Cemaatimizde son yıllarda dışarı göç çok azaldı. 1974’teki Kıbrıs olayları ve 1980 Darbesi’nden sonra yurtdışına ve büyükşehirlere ciddi göç yaşadık. 6-7 Eylül 1955’ten sonrası da ciddi bir göç yaşanmıştı.1950-60’lı yıllarda 6-7 bin olan nüfusumuz bugün 1200 civarında. Son yirmi yılda nüfusumuzda bir değişiklik olmadı.

Antakyalı Rum Ortodoksları diğer Rum Ortodokslardan farklı kılan kültürel pratikler var mı sizce?

Hatay bölgesindeki Ortodoks cemaati, geçmişten gelen Fransız kültürü ve Türk kültürünün ortak değerlerini beraber yaşamaktadır.Hatay ve Mersin cemaatinin yaşam tarzı büyük benzerlik gösteriyor. Bayramlarımız, düğünlerimiz, örf, adet ve geleneklerimiz benzerdir. Geçmişten gelen yaşam tarzımızı gelecek nesillere taşımanın gayreti içindeyiz.

Son olarak, vakıf olarak topluma dair gelecek planları nelerdir?

Birkaç yıl önce cemiyet olarak üniversite okumak için Samandağ’da ayrılan gençlere destek vermek amacıyla bir fon oluşturduk. Her ay küçük de olsa bütçelerine bir katkı sunmayı hedefledik. Bu girişimimiz, Samandağ civarına da örnek oldu, diğer vakıflar da gençlere böyle destekler vermeye başladılar. Şimdi de Samandağ’daki cemaatimizin yaşlıları için bir bakımevi kurma hayalim var. Maalesef ki, cemaatimiz hem küçülüyor hem de yaşlanıyor. Yaşlılarımıza güvenli ve güvenilir bir şekilde hizmet sunmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Bu söyleşi için size çok teşekkür ediyorum. Daha ilk adımlarını atan Nehna’nın okurları için eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Son olarak Nehna portalının oluşmasında emeği geçen başta sana ve daha sonra herkese teşekkür ediyorum. Temennim bu portalın uzun süre yaşatılması ve devam etmesi. Bu bağlamda, Samandağ Rum Ortodoks cemaati olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Bu fırsatı bizlere sunduğunuz için Samandağ cemaati olarak saygı ve sevgilerimizi sunuyorum.

Bu platformun kendine ait resmi bir görüşü yoktur. Bu oluşum içerisinde yer alan tüm yazılar yazarların şahsi görüşüdür.  Okuduğunuz bu yazının yayın hakları nehna.org’a aittir, ilkelerimiz gereğince sitemizdeki yazıların paylaşılmasında bir sakınca görmüyoruz. Ancak paylaşım yapılırken evrensel basın ilkelerine riayet edilmesi, yazının ilk olarak nehna.org sitesinde yayınlandığına ilişkin ibare bulunması ve yazarın isminin anılması hususlarına dikkat edilmesini önemsiyoruz.

bottom of page