top of page

Depremin İkinci Yılında: Hafıza ve Eve Dönüş

Nehna


Zaman, bazen iyileştirici bir el gibi görünür. Fakat Antakya'nın kalbinde, 6 Şubat 2023'te açılan yaralar hâlâ kanıyor. İkinci yılına girerken, bu büyük felaketin bıraktığı izler yalnızca yıkılan binaların molozlarında değil, aynı zamanda insanların hafızalarında, umutlarında ve bekleyişlerinde yaşıyor.


Bu büyük felakette hayatını kaybeden tüm canları saygı ve rahmetle anıyoruz. Geride kalanların acısını yürekten paylaşıyor, kayıplarımızın anılarını hafızalarımızda yaşatmaya devam ediyoruz.


Deprem sonrası "eve dönüş" fikri, birçok kişi için artık sadece fiziksel bir dönüş değil. O evler, o sokaklar, o sesler... Artık yerinde olmayan taşların, anıların arasında bir arayış. Antakya'nın dokusu sadece taşla, toprakla değil; komşulukla, hatıralarla, ortak sofralarla örülmüştü. Şimdi o dokunun bazı iplikleri eksik. Dönüş, artık bir coğrafyaya değil; hatırlamaya, yeniden kurmaya, anlamaya dönüş.


Ancak, dönmek isteyenler için hayat hiç kolay değil. İki yıldır süregelen sorunlar, Antakya'nın yeniden ayağa kalkmasını engelliyor. Yıkıntıların yerini hâlâ belirsizlikler alıyor. Barınma krizi devam ediyor, altyapı sorunları hala çözülmeyi bekliyor. Bazıları konteynerlerde, bazıları ise yarı yıkık evlerde yaşam mücadelesi veriyor. Eğitim, sağlık hizmetleri hâlâ yetersiz. "Normal" denilen şey, birçok kişi için hâlâ bir hayal. Bu topraklarda yaşamak, artık sadece bir tercih değil, bir direniş biçimi. Umudu yeniden yeşertmek, her gün yeniden başlamak demek.


Bütün bu zorluklar arasında en kırılgan olan şey hafıza. Çünkü hatırlamak, bazen dayanılmaz bir yük gibi geliyor. Ama unuttuğumuzda, kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi kaybediyoruz. Hatırlamak, sadece geçmişi taşımak değil; aynı zamanda var olmanın, hayatta kalmanın ve yeniden kök salmanın da bir yoludur. Antakya'nın hafızası, yalnızca geçmişi değil, geleceği de inşa ediyor. O yüzden anlatmak, yazmak, paylaşmak bu kadar önemli. Çünkü hafıza bir köprü gibi; geçmişten geleceğe uzanıyor ve her adımda bizi biz yapan değerlere tutunuyor.


Antakya’nın sokaklarında yürümek, artık bir zaman yolculuğu gibi. Her taşın altında bir hikâye, her boşlukta bir anı gizlidir. Kaybolan mekânlar, sessizliğe gömülmüyor; aksine, hatırlayanlar sayesinde yeniden ses buluyor. Bugün, depremden iki yıl sonra, hafızamızı diri tutmak için buradayız. Antakya'nın sokaklarını, seslerini, kokularını, kaybolmasın diye hatırlıyoruz. Eve dönüş belki de tam olarak budur: Yıkıntılar arasında hâlâ yaşamı, umudu, dayanışmayı bulmak, bulmaya çalışmak. Çünkü biz hâlâ buradayız, hafızamızla, sevgimizle, Antakya'nın kalbinde.


Ve biliyoruz ki, hatırladıkça çoğalırız, direndikçe güçleniriz.

77 görüntüleme

Bu platformun kendine ait resmi bir görüşü yoktur. Bu oluşum içerisinde yer alan tüm yazılar yazarların şahsi görüşüdür.  Okuduğunuz bu yazının yayın hakları nehna.org’a aittir, ilkelerimiz gereğince sitemizdeki yazıların paylaşılmasında bir sakınca görmüyoruz. Ancak paylaşım yapılırken evrensel basın ilkelerine riayet edilmesi, yazının ilk olarak nehna.org sitesinde yayınlandığına ilişkin ibare bulunması ve yazarın isminin anılması hususlarına dikkat edilmesini önemsiyoruz.

bottom of page