Deprem,  Kültür-Sanat,  Şiir

Bir Şubat Gecesi

Zelzele uğramış bir gece vakti 
Uykuda yakalamış evlatlarını 
Yüreklere korlar düşmüş diyorlar 
Dağ taş duymuş çığlıklarını, 
İmdat seslerini, ağıtlarını. 
 
Ahalisi düşmüş can pazarına 
Sahipsiz çocuk gibi, yalnız, perişan 
Kimi kalmış, kimi gitmiş el diyarına
Kimisi imdat beklemiş enkaz başında, 
Saatler değil, günler boyu, ölüm koynunda

 

Havalar buz, şehirde zifir karanlık 
Kabus belki, uyanırımdedin bir anlık 
Yaşıyor olman bile zor geldi belki  
Bu nasıl uyanmaktır derin uykudan
Bu nasıl felaket, bu ne çelişki
 
Asırlarca aynı öykü tekerrür etmiş, 
Ecdadın da gördü, şimdi nasip sana, 
Ne Tanrı elinden, ne şer, ne yazgı, 
Doğanın kanunu dense de inanma 
Cellat tedbirsizlik oldu, gerisi safsata

 

Binalar kurulur, yollar yapılır, 
Tarlalar ekilir, bağlar bozulur
Ölmüşlerin yası elbet tutulur, 
Hayat girer akışına, gülersin, lâkin
Cellat ne affolur, ne unutulur

 

Saraylar, kaleler yıkılmadı mı? 
Dağlar, taşlar bile boyun bükmedi mi? 
Sil güzel yüzünden tozu dumanı,
Paylaşmak zamanı şimdi umudu, rengi,
Gönül sofrasında ekmek bölerek
Şubat 2023 
Öne çıkan görsel: Usama Neal/Unsplash.com